Çay Koy Keçeli

ebook

By Mansur Turgut

cover image of Çay Koy Keçeli

Sign up to save your library

With an OverDrive account, you can save your favorite libraries for at-a-glance information about availability. Find out more about OverDrive accounts.

   Not today
Libby_app_icon.svg

Find this title in Libby, the library reading app by OverDrive.

app-store-button-en.svg play-store-badge-en.svg
LibbyDevices.png

Search for a digital library with this title

Title found at these libraries:

Loading...

Olayların sel gibi akıp gittiği, hızına erişip, ulaşamadığımız baş döndürücü bir zaman diliminde yaşıyoruz.
Birçok olay çok kısa bir zaman içerisinde, daracık mekanlarda vuku buluyor.
Bir olayı çözümlemeye ve bertaraf etmeye gayret ederken diğer bir toslamayla sarsılıyoruz.
Tam bir bast-ı zaman, tayy-ı mekân yaşıyoruz.
Zamanımızın darlığından bahsederken zaman genişliyor, ki içerisine neler neler sığıyor ve teknolojik imkanlarla her alana, her mekâna görsel olarak ulaşabiliyoruz.
Rivayetlerde anlatılan ahirzamanın tam ortasındayız.
Olaylar açısından bakarsanız, dünyanın merkezi muhtemelen Ortadoğu'dur.
Hele, hele Türkiye, ne kadar çılgın bir ülke.
Yurt dışında bir bürokrat "Yahu nasıl bir ülkede yaşıyorsunuz, bizde bir yılda olan olaylar sizde haftada, neredeyse bir günde oluyor." demişti.
Feleğin çarkı çok hızlı dönüyor ülkemizde.
Fakat ne yazık ki son zamanlarda peşi peşine gelen olaylar ümidimize darbe üzerine darbe vuruyor.
Neyse ki daha Hizmet'i tanıdığımız ilk günlerde elimize tutuşturdukları, bence harika bir portre olan "Hizmet İnsanı" tarifinde Büyüğümüz bizleri peşinen uyardığından bir nebze şerbetli sayılırız.
"Müesseseleri yıkılıp planları bozulduğu ve birliği dağılıp kuvvetleri tarumar olduğunda fevkalade inançlı ve ümitli " evet işte bu ifadeler, bir ihtimal olarak hep akıl cebimizde duruyordu.
Ne var ki bizler müjdelere kilitlenip cazibesine kapıldık, basiretimiz bağlandı. Uyarıları gördük, okuduk ama idrak edip tedbir alamadık.
Ne olursa olsun, başımıza ne gelirse gelsin, düşsek, yuvarlansak, yükümüz yuvarlansa, yıkılsak dahi kalkacak, yükümüzü kaldıracak ve İnşallah tekerleğimiz tümsekte kalmadan akabeleri aşıp geçeceğiz, başaracağız.
O ki Efendimiz'in (sav) zamanımıza ait vaadleri var, mü'minler hepsini görecek ve mest-ü mahmur olacaklar, olacağız.
Efendimiz (sav) "Allah'a dayanan, Allah'tan isteyen mahrum olmaz" buyuruyor.
Canlarımız emrine-yoluna feda olsun.
Ümidimiz kavi çünkü Sen'den istiyor ve itimat ile Sen'den ümit ediyoruz.
"Ümit her şeyden evvel bir inanç işidir. İnanan insan ümitlidir ve ümidi de inancı nispetindedir. Hele insan, inanacağı şeyi iyi seçebilmiş ve ona gönül vermişse, artık onun ruh dünyasında, ümitsizlik, karamsarlık ve bedbinlikten asla söz edilemez." der Büyüğümüz.
İmanımız nispetinde olan ümidinizi asla kaybetmeyeceğiz ve yakılan, yıkılan her şeyi yeni baştan yepyeni inşa edeceğiz.
Muhasebe, murakabe, tevbe ve istiğfarla şerrin kökünü kesip, hayra yeni hizmetlere yol alacağız.
Evrad, ezkar, dua, say ve gayretle hayır kapılarını açıp yani hizmetlere kanatlanacağız.
Yeni plan, yeni proje ve insanlarla hakkı tutup tekrar kaldıracağız.
Bizim ızdırar ve istidat lisanıyla duamız budur.
Gayret ve ümit ile kapıları açıp kapayanın, her şeye Kadir olanın, kapısında O'na itimatla O'ndan intizar ediyoruz.
Her iki büyüğümüz, Üstadımız ve Hocamız aynı şeyi söyler "Ben hayatımın hiçbir döneminde ümitsiz olmadım."
Biz o iki mücessem ümit kaynağının tabileri, talebeleriyiz bize ümitvar olmak yakışır.
Bütün dünya üzerimize gelse, her problemle kahve içme rahatlığı içerisinde baş etme kararlılığındayız, Rabbimize itimat, teslim ve tevekkülle...
Sahibine yönelen her ümit yeni bir başlangıç, yeni bir zaferdir.
Bizim ümit kaynağımız Allah'tır.
Kim bilir? Rabbimiz nerelerde, bilmediğimiz ne güzellikler yaratıyordur.
İnşaallah, yarın daha güzel bir geleceğe uyanacağız.

"Çay koy keçeli, yeniden başlıyoruz."

Çay Koy Keçeli