Bu çalışmamız; Türkiye Cumhuriyeti'ne kaybettirilen yılların bir kısmını kapsamasıyla 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın görevi başında zehirlenerek ölümü 1992-1994 yılları arasında işlenen faili meçhul cinayetler Özal'ın ölümünden sonra Türk siyasetinin yön değiştirmesi ve bu sebeplerden ötürü Türk Milletinin ekonomik, sosyal ve Siyasal kayıpları incelenmektedir.

Türkiye üzerinde oynan oyunların bittiğini umanlar, her zaman yanılacaklardır. Vatikan'ın siyaseti, Siyon Tarikatının siyaseti, Rusya'nın siyaseti, ABD'nin siyaseti, Yeni Dünya Düzeni adı altında devam ediyor... Avrupa'yı tabii ki unutmadık ama Vatikan demek Avrupa demektir!

Türkiye Cumhuriyeti'nin kayıp yıllarına darbelerden sonra faili meçhul olan birçok suikastların yapılmasıyla kaybettiğimiz birçok değerler eklenmiştir.

Bu kitabımızda Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı neden ve niçin yok öldürüldüğünü ortaya koyarken; bize Globalleşen dünya diye Yeni Dünya Düzeni altında efendilerin kayıtsız şartsız sömürdükleri Türkiye Cumhuriyetine kaybettirdiği yılların, devlet adamlarının kayıplarını ve kaybedenin ise Türkiye Cumhuriyeti olduğunu gözler önüne sereceğiz.

"Cumhurbaşkanı Turgut Özal eceliyle mi öldü yoksa faili meçhul bir suikasta kurban gitti veya zehirlendi mi?" soruları etrafında yürüyen tartışma 20 yıldır devam ediyor...

En son Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün emriyle Devlet Denetleme Kurulu, mezarı açıp yeni deliller aradı. Buldukları çok önemliydi ama bunu kurumlar arası barış adına yapıcı olmak için söylemek istemedikleriydi!

Türkiye, "Türkiye cumhuriyeti Cumhurbaşkanı"nın zehirlenip zehirlenmediği konusundaki sırrı araştırıyor...

Durup dururken ölümü bir sır oldu...

Raporlara göre zehirlenip, zehirlenmediği bir sır; zehirlendiyse, niçin zehirlendiği bir sır...

Hâlbuki Rahmetli Özal, başbakan olduğu sırada silahlı saldırıya uğradı ama uğradığı silahlı suikast girişimi hâlâ açıklanmayı bekleyen sır...

O Cumhurbaşkanı'nın MİT'in ikinci adamı yapıp ve başına getireceği adam, Hiram Abas da bir "faili meçhul" kurbanı oldu ve sırlara katıldı.

Bu sırlar dünyası tabii ki bunlarla kalmamış birçok olayla birçok insanı içine alıp Türk tarihinin kayıp yıllarını çoğaltmıştır.

Bu tarihin, Turgut Özal kısmını ilgilendiren ve onun devlet adamlığı zamanında oluşan bu kayıp tarihimizdeki sırlar dünyasında, belgelerle analiz yapalım.

Unutmayalım! En büyük düşmanımız, görünmeyen ve anlamaya çalışmadığımız egolarımızdır. Bundan kurtulamadığımız sürece, ne yaparsak yapalım başarılı olamayız.

Yalan ne kadar büyükse inanan o kadar çok olur. Artık insanlar gerçeklere susamıştır.

Turgay ŞIK